Friday, September 28, 2012

Uçağa Binmek

Soğuk espriler
Boş kafalı iş adamları
Birbirine çıkar networku olarak bakan tipler
Oteli, kaptan pilotu, kabin ekibi, ulaşımcısı, transfercisi, organizatörü
Hepinizden cok ama cok sıkıldım.

Her otel, her resepsiyonist, her kahvaltı salonu, her uçuş, her her her her şey birbirirnin aynı.
Gidilen şehirle kültürel ve insani bir bağ kurulmadıkça
Hiç ama hiçbir işe yaramıyor. Uçak transfer otel transfer ucak
Bağla kermerlerini
Uç ticarethanem uç.
Riskleri al
Seni uçurmayan pilot bilsin para kazanamayacağını
Uçsun son sürat
Alın riskleri hep beraber.

Yağlı kuyruklarla beraber
Check in Check out.

Wednesday, September 12, 2012

Asil Ruhlu Köpek Bobo'nun 3. Ölüm Yıldönümü Anısına

Bobo Kendisini Fazla Önemsememişti ve Gözyaşından Belliydi Bu:





BOBO küçük ve asil bir ruhtu



Hayatın sorumluluğunu fazlasıyla almış



Bazı şeylere hakkı olduğunu, bazı şeylere hakkı olmadığını düşünebilecek kadar olgun



Bir o kadar da çocuk ve hata yapmayı özleyen bir çocuk gibi.



Şantiye çalışanları takmıştı ona BOBO adını.



Tuttukları takıma referans verir gibi.



Gel BOBO git BOBO



Şantiyeciler ondan sıkıldı



Daha doğrusu BOBO gerçek bir sevgi buldu



Tüylü burnu, bol kirpikli gözleri o sevgiye yapıştı.



O sevgiyle büyüyen diğer tüylü burunlara alıştı



Ama BOBO'nun sınırlarını bilmesi gerekiyordu



Şımarık olamayacak kadar dikkatli olması gerekiyordu



Çocuk gibi şımarırken bile dur deyince durması gerekiyordu



Hastalığında bile sorun çıkarmadan sessizce ve sedasızca susması gerekiyordu



Havlamasında bile acıyla karışık bazı korkuları ses tonuna yansıtmaması gerekiyordu



Olgunca yaşayıp



Çabucak ve olgunca ölmesi gerekiyordu



Saçmalık yapacak vakit bulamadan



Çekip gitmesi gerekiyordu



Sakince, sessizce, olgunca



Küçük prens gibi



Sevgiyi tam tattığı yerde yok olması gerekiyordu



Sessizce ve yürek deşerek...



posted by sinanevcan at 1:55 AM



1 Comments:

Anonymous said...

"Bobo küçük ve asil bir ruhtu"



Hikayeleştirmenin melodisinden gelen bu akış, soğuk bir hava estiriyor acıyı,hissi aşağılamıyor. Ne kadar da sıradan bir durummuşcasına geçiyor hikayesi.



"Şımarık olamayacak kadar dikkatli olması gerekiyordu"



"Sevgiyi tam tattığı yerde yok olması gerekiyordu"



2:37 AM

Post a Comment



<< Home

Tuesday, September 11, 2012

Düşünce

Düşüncelerin içini doldurmak kolay değil,

Düşünce bir duygu değildir
Bir duyguyu çağrıştırabilirse bile.

Örneğin

"Şanlı ordumuz alçak Yunanlıları denize döktü"
ifadesi
Bir düşüncenin ifadesi değildir.


Düşünce aklıcı olmalıdır
Tutarlı neden sonuç ilişkilerinden oluşmalıdır.

Yunanlıların denize dökülme nedeni
Yunanlıların alçak olmasından kaynaklanmaz.

Ortada bir haksızlık vardı denilebilir
Türk ordusu galibiyete daha çok inanmıştı demek mümkün
Rus yardımının galibiyette etkisi oldu
Yunan ordusu tanımadığı bir coğrafyadaydı
Yunan devleti İngiltere tarafından eskide bıraktığı bir toprağı yeniden alacağına inandırıldı
Yunan askeri devlet tarafından endoktrine edildi
Alçaklık hiçbir askerin yazgısı veya genetik özelliği değildir.
Hiçbir millet diğerinden daha şanlı veya daha alçak değildir
Çünkü aslında milletler....
Vesaire Vesaire

Bu yukarıdaki ifadeler vesaire kısmına kadar her biri birer düşüncedirler.

Çünkü
Anlılık şanlılık korkaklık ve cesaret her millette olduğu gibi
Her toplumda da durumsal olarak ortaya çıkabilir kaybolabilir
Cesaret korkuya
Korku cesarete dönebilir.
Doğuştan korkusuz,
Veya doğuştan korkak olunmaz.

Bazen korkmak en büyük cesarettir.
Özellikle neden korktuğunu bilerek korkmak..

Korktuğunun bilincinde olmak ama onu ciddiye almamak
Karşına çıkan her korkunun üzerine gitmenin cesaret olduğunu sanma yanlışına düşmek
Bazen de cesaretin en büyük korkaklık
Bazı gerçeklerle yüzleşmekten kaçmak olduğunu
Anlamamak.
Aslında hepsi ve hepsi düşünceden kaçmak
Etiketlere
Sembollere
İçi doldurulmamış kahramanlık hikayelerine
İnanmaktır.

Yeni bir hikaye yaratıp
Eskisine rakip olmak.

İktidar kadar ilkel bir kazanımın
Üst yapısını destanlarla süslemeye çalışmak

Bunlardan gözyaşlarına boğulmak
Hakiketten uzaklaşmak.