Sunday, October 17, 2010

Pazar

Pazarları hep zor geçmiştir
Psikyatrlarla, psikologlarla
Tüylerle, tozlarla,
ısıtmayan bulutlarla
çöplerle
Gölgesi ıstımayan güneşiyle

Beklemenin derin sancısıyla
Bankayı,okulu,kamu yönetimini, şirketleri,
Yeniden başlayacak döngüyü

Kabullenmeyi
Kabuğuna dönmeyi

Kabul etmeyi
Döngünün bir parçası olduğunu
İstemeye istemeye
Uyumayı
Ertesi günün sıkıntısından

Nasıl da gelmişti halbuki Cuma
Benzersiz yorgun ama özgür akşamıyla
Cumartesiye akarken nasılda mağrur ve de şımarıktık

İsteksiz başlayan vüvudumuzu
sabır ve sebatla Cumaya taşımıştık
İsteksizliğimizi unutturacak bir özgürlüğü
Hak etmiştik

Oysa
Nasıl da geldik sabahı şen, akşamı melankolik Pazara
İstemeye istemeye
Taşıdık
Bütün işçileri
Sözüm ona en özgür serbest pazara

Sabahında heyecanlı, akşamında kırılgan oldukları
Erken uyumak zorunda oldukları

Tatil omayan bütün günlerin arasına sıkışmış
Bir ucube gün

Gecesi tatsız
Sabahı geceyi düşünmekten histerik

Gecesi ertesi güne teslim.

Tek Cuma vardı halbuki
Onda da enerji eksikti

Cumartesi Pazara, pazar Pazartesiye teslim olmuştu

Hafta sonunun ılımlı ama kandıran geçişlerini
Haftanın şiddeti kaldırmıyordu