Soldan Sağa Doğa

Ailesinden birisi öldüğünde ağlamayan bir muhafazakar olmaz genelde

Sol görüşü fazla ağlamaklı, romantik, gerçek dışı ve çocuksu bulur liberaller
Sol görüş tutunduğuna ağlar,

Bir şeye tutunmak, özgürlüğe vurulmuş totaliter bir darbedir bir liberal için
Tutunmak herhangi bir meseleyi öncelikli kılmaktır çünkü

Liberaller "arzunun" uçucu yapısını öncelikli kıldıkları için
Ve uçuculuğa tutunmak aslında uçan bir tutuculuk olduğu için
Sabit tutunuculara göre daha özgür sayılma şansına sahiptirler.

Uçan arzu yıllarca "fahişe" adını almıştır (solculara göre)
Tutunan arzunun adı "sevgi" ve "vefa"dır (solculara göre)
Tutunmaya çalışan "arzu" taklitleri ise "muhafazakar" adını almışlardır (solculara göre)

Muhafaza edenlere göre arzu bir oyundur vefa bir gerçeklik (muhafazakarlara göre)
Vefanın yolu geleneklere tutunmaktan geçer ( muhafazakarlara göre)
Sevdiklerinle huzurlu bir yaşam, dışarıda kalanlara azıcık vefasızlık yapmayı affedilir kılar (muhafazakarlara göre)

Uçan arzuyu sistemli ve uzun vadeli hale getirmek gerekir (liberallere göre)
Vefa ve sevgi uçucu arzularla beraber uçmaktır (liberallere göre)
Eğer ard arda yaktığım dördüncü sigarayı "zevk almadan" içiyorsam o özgürlük değil bağımlılıktır. (liberallere göre)


Solculara göre arzu bir burjuva oyunudur sevgi arzunun insani halidir

Ama solcuların yakasından maçoluk ve arzu bir türlü düşmez nedense
Kamufle edilmiş bir liberal
Ve kamufle edilmiş bir muhafazakar gibidir solcu

Tutunduğu için "muhafazakardır"
İdeal yaşam olarak sunduğu sevgisine sürekli içgüdüsel çelişkiler kattığı için "liberaldir"

Bol çelişkili duruşları sürekli yaşamak durumunda olduğu için
Sürekli eleştirilendir

Çağına uyan bir liberal, aynı zamanda bir doğa dostudur
Çağına açıkça siper alan muhafazakar da bir doğa dostudur. Siper almak doğanın korunma içgüdüsüne denk düşer

Çağının karmaşıklıkları içinde kaybolan bir solcu ise kendine ve toplumuna bir düşmandır
Solu bırakanlar bundan bırakır

Alt-yapısı oluşmamış bir dünyada solcu olmak
Karmaşıklıklar salatası içinde bir tembel olarak kalmayı dayatır

Liberalizm ve Muhafazakarlık "gerçekçilik" sezgilerini kolayca avlar
Altyapı doğanın basitliğinde daha çabuk betonlaşır çünkü

Ağlayan muhafazakarlara sorsanız
Aile karşıtı solcular birer "duygusuzlar ordusu" dur

Aile karşıtı sevgi solcuları içinse
Ailesine ağlayan muhafazakarlar sadece primitif köylü duygusallığında bocalamaktadırlar

Halbuki solculara göre tüm insanlar için ağlamak gereklidir
Aile şımarık bir kozaya hapseder gözyaşlarını

Herşeyden geçtik

Sevgi tutunur
Arzu uçar

Uçan arzuyu tutmaya çalışırsan kanser olursun
Tutunan sevgiden koparsan içine ağlarsın

Çelişkinin kurallarını
Bir bilim adamı gibi keşfedersen
Doğanla barışır
Dertsiz başına dert aramazsın

Arada bir ağlar
İnsanlığını hatırlarsın

Arada bir profesyonelce
Üstünlük taslarsın

Bir psikologa sorduğunda
Bütün bu geçişler normaldir

Çünkü normları doğa belirler.

Bir gün yarışmacı ruhumuz Sükut bulmak isterse eğer
Ve fizyolojik dengemizde isteksizlik yaratırsa bu
Anlayın ki artık yaşamıyorsunuz
Yaşam bile
Fizyolojiyi liberal rekabete zorlarken
Solculara
Genetik devrimden başka bir şans kalmıyor eğer yanılmıyorsam
Ve de istisnalar kaideyi hala ve inatla bozmuyorlarsa

Zaman gazetesinden bir yazinin son bölümü:

ÖZETLE
1- Hz. Âdem'in yeryüzünde ne zaman zuhur ettiğini bilemiyoruz. Talmut yazarları altı veya yedi bin sene evvel geldiğini söylemektedirler. Ancak bu İsrailiyat kaynaklıdır.
2- Hz. Âdem'den beri geçen zaman içinde insanlar, çeşitli devirlerde değişik vesileleri değerlendirip yeryüzünün farklı yerlerine dağılmış olabilirler.
3- Ekvatora yakın yerlerde, insanlar, siyah tenli, kıvırcık saçlı olmaktadırlar. Bu, Allah'ın o iklime göre tedricî bir tekamül silsilesi içinde o hale getirdiği bir durum olabilir.

BU YAZI GUZEL AMA BIR SEY EKSIK GIBI;

EGER ALLAH O COGRAFI IKLIMLERE GORE KIVIRCIK SAC VE SIYAH TEN YARATIYORSA;

BUNLA UGRASMAK YERINE NEDEN BU BOLGELERI STANDART SAC VE STANDART TEN RENGINI MUMKUN KILACAK BIR IKLIM SARTINDA YARATMIYOR VE IKI KERE UGRASIYOR; ISLEM HACMI KAYGISI YOKSA ALLAH TA DA MI VAR? YOKSA BU SORULARI CEVAPLAYAN DIN ALIMLERININ BOYLE BIR SORUYU DA DUSUNMEK ICIN BIR MANILERI MI VAR?