Tuesday, April 17, 2007

Ankara'nın Mitingi , İstanbul'un Mitingi

Hazar’ın sularında doya doya ellerini yıkamış arkadaş

Hiç ölmeyecekmiş gibi

Yaşam sularını suratına çarpıp çarpıp

Suyun serinliğinde daha bir anlam kazanan havanın

Tadını çıkarmış

Suratında, cereyan yapan kulak arkalarında, dudağının çatlağında…


Teninin tuzundan Karadeniz’in tuzuna eklemiş farkında olmadan

Karadeniz’e bir kaç kalori,

İstanbul boğazındaki yosunların büyümesine

Midyelerin sahillere tutunma güçlerine ise

Bir kalori daha eklemiş

Farkında olmadan


Kızılırmağın alabalıklarına biraz daha fosfor

Hayvan dayanışmasına ise biraz daha umut eklemiş

Farkında olmadan


Karadeniz kendisini cömertçe dağıtırken

Kızıl Irmağa ve de İstanbul boğazına

Vermiş elini İstanbul

Vermiş elini Ankara



İstanbul dan akıp gider sularım

Önce Çanakkale’ye sonra Cebelitarık’a

Yok oluncaya kadar karışır varlığım

Akışkanlığın mantığına


Kızıl Irmağın sonunda ise bir göl bekler beni

Ona yapabileceğim en büyük iyilik

Seviyesini yükseltmek olur.

Ne de olsa hapsolan her şeyin içine giren

Önce birikir

Sonra patlar


Akmaya devam eden su ise

Geçtiği şehri

Değdiği sahili

Bir gizem tufanında diri tutar


Bu yüzdendir ki

Aşklar sahillere koşarlarken


Aşkı bekleyen tutkular

Göllere tazyik yaparlar.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home