Ankara'nın Mitingi , İstanbul'un Mitingi
Hazar’ın sularında doya doya ellerini yıkamış arkadaş
Hiç ölmeyecekmiş gibi
Yaşam sularını suratına çarpıp çarpıp
Suyun serinliğinde daha bir anlam kazanan havanın
Tadını çıkarmış
Suratında, cereyan yapan kulak arkalarında, dudağının çatlağında…
Teninin tuzundan Karadeniz’in tuzuna eklemiş farkında olmadan
Karadeniz’e bir kaç kalori,
İstanbul boğazındaki yosunların büyümesine
Midyelerin sahillere tutunma güçlerine ise
Bir kalori daha eklemiş
Farkında olmadan
Kızılırmağın alabalıklarına biraz daha fosfor
Hayvan dayanışmasına ise biraz daha umut eklemiş
Farkında olmadan
Karadeniz kendisini cömertçe dağıtırken
Kızıl Irmağa ve de İstanbul boğazına
Vermiş elini İstanbul
Vermiş elini Ankara
İstanbul dan akıp gider sularım
Önce Çanakkale’ye sonra Cebelitarık’a
Yok oluncaya kadar karışır varlığım
Akışkanlığın mantığına
Kızıl Irmağın sonunda ise bir göl bekler beni
Ona yapabileceğim en büyük iyilik
Seviyesini yükseltmek olur.
Ne de olsa hapsolan her şeyin içine giren
Önce birikir
Sonra patlar
Akmaya devam eden su ise
Geçtiği şehri
Değdiği sahili
Bir gizem tufanında diri tutar
Bu yüzdendir ki
Aşklar sahillere koşarlarken
Aşkı bekleyen tutkular
Göllere tazyik yaparlar.
0 Comments:
Post a Comment
<< Home