Wednesday, February 21, 2007

Aydan ve Yıldızdan

Kurtların vadisi, sakalı teninden iğne kıvamında çıkanların vadisi. Cesurların korkakları ezdiği vadi.

Ezik korkakların, genetik yetersizliklerinin tarlasından kendi leşlerini topladıkları vadi.

Korkağın, biraz daha az korkağın, daha da az korkağın, hiç korkmayanın derece derece sıralandıkları vadi.

Gururlu güçlüler ve de ezik korkakların vadisi. Gücünden gururlu ve zayıflığından ezik hissedenlerin vadisi.

Gücünden eminmiş gibi yapanın kendi kafasında oluşturduğu ve de zayıflık mihrakına atfettiği “zayıflık tohumunda”
Ya bir entrika vardır ya da bir delikanlılık noksanlığı:

Zayıfın manipülasyon hastalığı. Güçlüyü akıl oyunlarıyla yenme sevdası.

En beterinden güçlenme sevdası,
En azından güçlü gibi olabilme sevdası

Güçlülük iyinin, zayıflık iyiyi arayanın hastalığıdır derler.

Halbuki İyiler ve Kötüler “şüphe” salgılarını dışarı vurdukları zaman iyi adaylarını da kötürüm kılmakta gecikmezler.

Şüphesinden bir gram bile şüphe duymadığı içinse en ufak bir kaygı duymaz kimse.

Dört duvar arasına kapattığı narsisizm tohumlarını sularken
Şimdiye kadar
Hangi idealist
Kendi vadisinin ötesine geçebilmiştir ki?

Sadece
Kendi delikanlılığından
Zayıf oyunculara verir veriştirir

İlk zayıf oyuncu orospudur,
Delikanlılığının tek tabanca kudretinden
Şerbetini bir yudumda içmediği
Zayıflığının keyfinden
Deli kanları
Sağa sola akıtıp
Kah birinden
Kah diğerinden beslendiği
İçin


İkinci zayıf oyuncu bölücüdür
Hazır güçlüye boyun eğmek varken
Güç kazanıp aynı onun gibi olmak istediği için

Üçüncü zayıf oyuncu ise kendisidir
Ama o bunu hiç kabul etmez

Eee ne de olsa
Karanlık bir gecede
Güneşin tek geçirgeni
Ayın yıldızla ahengi ise
Gündüze de oturup beklemek kalırmış
Gecenin gelmesini beklemek.

Aydan ve Yıldızdan
Nasıl göründüğünü
Merak etmek.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home