Monday, September 12, 2005

Bir Balik Avi



Balik avini bir balik anlatiyor:

Sabah erken: Ploff diye bir ekmek parcasi dustu evimizin ortasina. Ben ve arkadaslarim acikmistik, bir an bile tereddut etmedik yemin uzerine atlamaya, doga gerci adaletsiz degildi bize yiyecek dagitmak konusunda ama yeni bir tanesinin heyecani da baska oluyor dogrusu. Hem bu yemegin de dogadan dogal bir sekilde gelmedigine dair hic bir kanit yoktu elimizde.

Once ben atladim yemin ustune, iki disimin arasinda yemegi hissettim, sonra dislerimin uzerinde yarisi parcalanarak patinaj cekti ekmek parcasi ve o benden ve ben ondan ayrildik. Bunun benden kaçan bir yemek olabilecegini acikcasi tahmin etmiyordum. Ben birkez daha harekete geçemeden parcalanan kismina diger baliklar, diger parçalanan kismina da diger diger baliklar atladilar. Parçalanan kisimlardan bir tanesi daha da parcalandi, digeri ise bir anda bir arkadasin midesine indi.

Artik parcalanamayacak kadar ufalmis son bir ekmek parcasina son gucumle bir hamle yaptim agzimin suyuyla ekmek birbirine karistilar, dilimin ucuyla da keskin bir igne parçasi. Bunun bir igne oldugunu daha once sudan cikmis balik arkadaslarimdan hatirliyordum sanki. Cok da emin degilim ama bir anda aklima geliverdi iste, basimdan kaynar havalar akti, sadece eselemek ve opusmek icin kullandigim dudagimdan tutulmustum, bol oksijenli yerlere dogru yol aliyordum.

Sonra ben de sudan cikmis bir balik ne demek anladim, arada bir sudan kafami cikarirdim ama butun vucudumun ciktigi ilk kez oluyor, ilginc bir deneyim nefes alamamak. Yuvarlak bir agac parcasinin icine dustum. Ve uc tane benden kat ve kat buyuk canli bana bakiyorlardi. Ben ise cirpiniyordum. Bir tanesi eliyle igne ve agzimi ustalikla birbirinden ayirdi ben ise aynen bir balik nasil kayarsa onun elinden kayarak bir manevra ile yeniden denize dondum, zaten ve saniyorum ki donmesem size bu olanlari anlatamazdim.

Uzun sure agzimi bicak acmadi, yarali dudagima kocaman Baliklar saldirmaya kalktilar. Kani goren herkes delirmis gibi uzerime atlamak istiyordu. Deniz suyunda iyilesmiyordu bir turlu yaram. Ben de bu yuzden gunese tutuyordum dudaklarimi zaman zaman. Ve bir gun yine ayni yuvarlak agac parcasindan gordum denizin ustunde bana bakiyorlardi ve bir yandan bir arkadasimi yukari cekiyorlardi.

Gel bakalim buraya diye sevinçle bagiriyorlardi. Bu sevince ortak olmak isterdim. Bunlardan bir tanesi raki sisesinde balik olmak isterdim demis. Ben ise artik yer cekiminin tersine hareket eden oltalar tasarlayip havadan denize cekmek istiyorum bu isin istikametini. Insan tutmak istiyorum. Yöre baliklari insancilikla gecinir diye tum arkadaslarim konussun istiyorum. Abartmak istiyorum, insanlari balikca konusturmak ve entegre etmek istiyorum yosun masamiza. Bu isi buyuk patronlarimiz olan kopekbaliklarinin tekelinden almak istiyorum ama adalet yok ki su dogada, oltaya hep biz geliyoruz hep
...

1 Comments:

Anonymous Anonymous said...

sinan pasam bu ustteki yorum/comment bir reklam, otomatik birsey sil derim. bir de seni Turkce karakter kullanmaya davet ediyorum. zor oluyor okumak.

montmartre sapigi

12:49 AM  

Post a Comment

<< Home