Wednesday, July 20, 2005

Yaz

Her sey yolunda giderken yazacak bir sey bulamaz insan. O zaman belki de her seyin yolunda gittigini, neden yolunda gittigini, yolunda olmanin ne oldugunu ve yoldan cikmanin yazmaya neden kiskirttigini yazmalidir belki de. Bir adaletsizlik karsisinda duyulan tepki, yazmak icin cok da beklenen bir neden. Üc noktalarla arasi doldurulmus, birbirine baglanmayan yazi parcaciklari görmek.

Boyama kitabi gibi aralarini hayal gücü ile doldurmak icin...iste yine yaz geldi....ve semsiyenin gölgesinden görüldügü kadariyla disarida günes vardi...baliklarin güneslenmesini engelleyemeyecek kadar seffaf olan deniz, tuzlarini günese kurutturan taslari sahile yolladigi dalgalarla dövüyordu...iki Alman kadin bir tas kadar acimasiz olmadiklari ve tuzlarini günes yaglari ile nemli tuttuklari icin denizden serinlik kazandilar...

Butun bu duruma karsi günes cok hiddetlendi, deniz'in ona düsman olmasina anlam veremedi, bütün sulari bir anda kuruttu, Kuruyan sularin tuzlarini parlatti, parlayan tuzlar günese isinlarini geri yolladilar, yolda yorulan isinlar günese ulasamadan havada bölünduler. Sonra (veya önce) kuruyan sular buharlasti; Gökyuzunde bulut oldular; Karanin günesle iliskisini kestiler, Günes bunun üzerine alçaldi, bulutlarin altina indi. çok yaklastigi için her yeri kavurdu. Kavrulan yerler kömür oldular. Günes sonrasinda söyle bir üfledi, kömür tozlarini evrene dagitti, dünyanin cekirdegi ile basbasa kaldi, onu da dislerinin arasina aldi cignedi cignedi...

Her sey yolunda gidiyordu günes icin, bir ofke ugruna ne öcler almisti, kendini yatistirdiginda ise agzinda dünyanin yanik tadli cekirdegi aydinlatacagi diger gezegenleri dusunmeye baslamisti...

0 Comments:

Post a Comment

<< Home